27 Şubat 2014 Perşembe

199-) İhlas Suresi 2.Ayetiyle Dilek Duası..

Bu uygulama, hacetiniz her neyse olması için ateş gibidir. Her gün aynı yerde ve zamanda yapmalısınız. Aynı elbiselerle bu uygulamayı yapmalısınız ve bu elbiseyi yıkayamazsınız bu nedenle bu elbiseyi sadece dua yaparken giymelisiniz.
11 defa Salavat-ı Şerif
1000 defa Allahü Samed....İhlas suresinin 2. ayetini okuyun.
11 defa Salavat-ı Şerif
Okuduğunuz duanın sevabını Peygamber Efendimiz (s.a.v) göndermelisiniz.
uygulamayı yaparken sadece hacetinizi düşünmelisiniz. Bu uygulama çok kolaydır sadece 10 dakikanızı alır. İnşallah 7 gün içinde hacetiniz olacaktır. (7 gün uygulamak uygun olacaktır) **Allahümme Salli âlâ Seyyidina Muhammedin ve âlâ Âli seyyidina Muhammed **

198-) Küçük Tavsiyeler..


Küçük Tavsiyeler..

1- Bilinçaltınızda her sorunun cevabı vardır.Uykuya dalmadan önce bilinçaltına ” Sabah altıda kalkacağım” emrini verirseniz sizi tam saatinde uyandıracaktır.
2- Her gece yatarken kendi kendinize söylediğiniz olumlu ifadeler sağlığınızın ve yaşantınızın kusursuz olması yönünde olsun; bilinçaltınız Bu ifadeyi buyruk olarak algılayıp buyruğunuzu yerine getirecektir.
3- Bir kitap ya da harika bir tiyatro eseri yazmak, fevkalâde bir konuşma yapmak ist
iyorsanız, bu fikri sevgiyle hissederek bilinçaltınıza iletin;o da size istediğiniz karşılığı verecektir.
4- Asla “bunu yapamam” ya da “şunun olması imkânsız” gibi sözler söylemeyin. Bilinçaltınız bunu yalın anlamlarıyla alacak ve bu düşüncelerden dolayı yapmak istediğiniz şey için yeteneğiniz olmadığını kabul edecektir.
5- Size zarar verecek ya da canınızı yakacak şeyler düşünmeyin. Çünkü neye inanırsanız onunla karşılaşacaksınız.
6- En doğru şekilde düşünüp hissetmeye başlarsanız huzurlu bir zihne sahip olmanız kaçınılmaz olur. Bilinçaltınız, zihninizden geçirip doğru olduğunu iddia ettiğiniz her şeyi kabul edecek ve size bunu yaşatacaktır.
7- Bilinciniz kapıdaki bekçidir. En önemli işlevi bilinçaltını, yanlış izlenimlerden korumaktır. İyi şeylerin olabileceğini ve şu anda olmakta olduğunu düşünmeyi her zaman tercih edin…. 

"Neden Hayatımıza Yanlış İnsanları Çekeriz?" Nil Gün ve Saim Koç Sorun N...

196-) Şans Kısmet Açılması İçin Dua..


Şans ve de kısmetin açıklığına vesile olacak çok güzel bir dua daha yazıyorum..

''İki rekat hacet namazı eda ediliyor sonrada 1000 defa LA İLAHE İLLALLAH YA HAYREL HALAS MUHAMMEDURRESULULLAH YA HIZIR İLYAS'' okunur ardından 1000 defada;

''Şad Şeydali Ya ruha Evredin ya ruh bi izzeti baruh'' bu dua okunuyor ve üflenip bitiriliyor.

Dualarınızın kabul olması dileğimle.

195-) Renklerin Hayatımızdaki Önemi..

RENKLER Renkler hayatımızın parçası. Peki renklerin hayatımızı nasıl etkilediğini biliyor musunuz? Renk seçiminin kimi zaman karakterimizi yansıttığından ya da seçtiğimiz rengin bize olumlu ve olumsuz etkileri olduğundan haberiniz var mı?
KIRMIZI: Bu renk canlılık ve dinamizmle ilgili bir renktir. Mutluluğu temsil eder. Kırmızı renk, fiziksel olarak; ataklığı, canlılığı ve duygusal bağlamda; azmi ve kararlılığı gösterir. İştah açar. O yüzden dünyadaki gıda firmalarının çoğu logosunda kırmızıyı kullanır. Kırmızı tansiyonu yükseltir, kan akışını hızlandırır. Yanlış bir inanış vardır; boğaların kırmızıya saldırdığı sanılır. Oysa boğalar renk körüdür. Kırmızıya değil, kendilerine sallanan koyu renkli beze saldırır.
YEŞİL : Duygusal olarak bizi en çok etkileyen bir organımız olan kalp organının , bu rengin yaydığı enerji alanında olduğu düşünülür. Doğanın ve baharın rengidir. Güven veren renktir. O yüzden bankaların logolarında hakim renktir. Yeşil yaratıcılığı körükler. Bu yüzden büyük lokanta mutfaklarında yeşil tercih edilir. Hastanelerde de yeşil rahatlatıcı özelliği nedeniyle kullanılır. Yeşil alanda insanların daha az mide rahatsızlığı çektiği saptanmıştır.
SİYAH : Duygusallığı ve hüznü simgeler. Gücü ve tutkuyu temsil eder. Bizde ve batıda siyah matemi temsil ederken, Japonya’da siyah mutluluktur. Siyah fonda kullanılırsa karamsarlığı çağrıştırır. Einstein konsantre olabilmek için perdeleri siyah, gün ışığı olmayan odaları tercih ederdi.
MAVİ : Vücudumuzda boğaz bölgesini yansıtan bir renktir. Mavi renk gökyüzünün ve geniş ufukların, denizin simgesidir. Sınırsızlığı ve uzak bakışlılığı simgeler. Huzuru temsil eder ve sakinleştirir. Araplar mavinin kan akışını yavaşlattığına inanır, nazar boncuğu o yüzden mavidir. Batıda intiharları azaltmak için köprü ayaklarını maviye boyarlar. Duvarları mavi olan okullarda çocukların daha az yaramazlık yaptığı saptanmıştır.
LACİVERT : Kozmik renk olarak kabul edilir; sonsuzluğu, otoriteyi, verimliliği simgeler. O yüzden dünyadaki firmaların yarıdan fazlası logolarında laciverdi kullanır. Lacivert giyen kişiler kendilerini çok daha karizmatik ve inandırıcı hissederler. İnsanların üzerinde başarılı ve güçlü imajı bırakır.
MOR : Eskiden beri ihtişam ve lüksün son basamağı olarak düşünülür. Tarih , yüksek sınıfların, saray mensuplarının daima morla bezendiklerini kaydeder. Nevrotik duyguları açığa çıkardığından, insanların bilinçaltını korkuttuğu saptanmıştır. İntihar edenlerin beğendiği renktir.
PEMBE : Uyum ,neşe , şirinliğin ve sevginin simgesi. Rahat hissettiren ve dinlendiren bir renktir. Bu yüzden bazı büyük mağazalar tezgahtarlarına pembe üniforma giydirir ki, müşteriler kendilerini rahat hissetsin diye. Pembe aynı zamanda çocuk rengidir.
SARI : Sarı zeka , incelik ve pratiklikle ilgilidir. Toplumsal yaşamı ve birlikte çalışmayı yansıtan bir anlamı vardır. Geçiciliğin ve dikkat çekiciliğin sembolüdür. Dikkat çekiciliğinden dolayı dünyada taksiler sarıdır. Sarı ayrıca hüzün ve özlemin rengidir. Sonbaharın tüm hüzünlü güzelliğinde onun her rengini izlemek mümkündür.
BEYAZ: Temizliği ve saflığı temsil eder. İstikrarı, devamlılığı simgeler. Politikacılar beyazı pek severler, çünkü temiz, dürüst izlenimi vermek isterler…
KAHVERENGİ : Gerçekçiliğin, plan ve sistemin rengidir. Kansas Ünv.’de bir sergide, duvarların rengi değiştirilebilir hale getirilmiş. Fonda beyaz kullanıldığında insanlar sergide yavaş hareket etmiş. Fon kahverengiye döndüğünde ise insanlar müzede daha çok yeri daha az zamanda gezmişler. Kahverengi insanı hızlandırır. Bu yüzden fastfoodlar iç mekanda kahverengi kullanır. Kahverengi toprak rengidir. Kıyafetlerde pek tercih edilmez, çünkü kahverengi giyen insanlar kalabalıkta dikkat çekmezler.
Her gün farklı duygular içerisinde güne başlar ve gün içerisinde farklı hisler yaşarız; bazen çok neşeli bazen de huzursuz oluruz. Dr. Mehmet Yavuz psikolojimizde değişkenlik gösteren pozitif veya negatif etkilerin kullandığımız renklerle ilgili olabileceğini söylüyor.
Renklerle ilgili yapılmış araştırmalar, renklerin insan psikolojisinde büyük etkiler yarattığını ve çoğu insanında bundan etkilendiğini açıklıyor. Reem Nöroloji Merkezi Kurucusu Dr.Mehmet Yavuz, bireylerin renkleri algılamasını tıbben şöyle anlatıyor; “Aslında gözümüze gelen görüntü iki çesit görme hücresi aracılığı ile taranır. Silindir şeklinde olanlar ışığı, koni şeklinde olanlar ise rengi algılar. Gözümüzde 7 milyon konik ve 100 milyon kadar silindirik hücre vardır. Renge duyarlı konik hücreler ağ tabakasının ortasında ışığa duyarlı silindirik hücreler ise kenarında daha yoğundur. Görme merkezleri, her iki beyinin arka bölümlerinde yer alır. Renkler önce bu oksipital loblardaki merkezlerde analiz edilir. Sonra karmaşik bir işlemle derin beyin yapılarındaki imbik merkezlerle iletişim başlar.”
İş görüşmelerinde Mavi, huzur için Yeşil…
Her bir rengin kendine özgü anlamlar taşıdığını ifade eden Yavuz, Ateş kırmızısı, kişi üzerinde gerilim uyandırırken, yeşil renginin rahatlatıcı bir özelliği olduğunu kullanıldığı alanlarda kişilerin huzur bulabileceğini, ifade ediyor. Mavi renginin olumsuz etkilerinin olabileceğini aynı zamanda güven verici bir etkisi olmasından dolayı iş görüşmelerinde bu rengin etkili olabileceğini söylüyor. Mehmet Yavuz’a göre; pembe olumsuz etkiyi alarak, rahatlama hissi uyandırırken, kırmızı sevgi duygularını güçlendiriyor.
Özgürlüğün rengi Sarı, saflığın rengi Beyaz…
Sarı renk kullananlar, agresif tavırlar sergilerken, aynı zamanda özgürlüğüne düşkün olanlar da yine bu rengi tercih ediyor. Dr. Yavuz, sarı renginin insanı huzursuz eden etkisinden dolayı evlerde ve dekorasyonda kesinlikle kullanılmaması gerektiğini belirtiyor. Beyazın saf ve temiz etkisinin yanında Siyah renginin güven ve sadakati sembolize ettiğini söyleyen Yavuz; “Mor renk lüks hayatın ve asaletin rengidir. Mor ile birlikte kahverengi de pozitif etkisi sebebiyle tercih edilmelidir. Özellikle kıyafetlerindeki renk seçimine dikkat eden kişilere bereket ve güvenin simgesi kahverengi ile bayanları her zaman asil gösteren mor rengi tavsiye ediyorum” açıklamasında bulundu.
Renklerin insan davranışını, yönelimlerini ve psikolojisini önemli ölçüde etkilediğinin kesinleştiğini açıklayan Dr. Mehmet Yavuz renkleri doğru kullanımının daha mutlu, daha eğlenceli ve daha neşeli günler yaşatmasının kaçınılmaz oluğunu hatırlatıyor… alıntı __________________ Bir şey yap .. Güzel olsun, Çok mu zor? O vakit güzel bir şey söyle, Dilin mi dönmüyor? Güzel bir şey gör, Veya; Güzel bir şey yaz. Beceremez misin? Öyleyse Güzel bir şeye başla... ...Ama hep güzel seyler olsun, Çünkü "HER İNSAN ÖLECEK YAŞTA..." Geç kalmayasın! ''

[Şems-Tebrizi]

26 Şubat 2014 Çarşamba

194-) Baş Ağrısı Ve Yorgunluk İçin Doğal Terapi..

Burnumuzun neden 2 deliği var ? Nefes alırken her iki deliği birden kullanırız. Sağ taraf sıcağı (güneşi), sol taraf soğuğu (ayı) temsil eder.
BAŞINIZ AĞRIYORSA sağ burun deliğinizi kapatın 5 dakika süreyle sol burun deliğinizden nefes alın..
KENDİNİZİ YORGUN HİSSEDİYORSANIZ sol burun deliğinizi kapatın, sağ burun deliğinizden nefes alın. (Zihninizi de açar).
İnanmıyor olabilirsiniz. Çok eski bir doğu kültürüdür. Deneyin, farkı görün..

25 Şubat 2014 Salı

193-) Sevdiğinizin Araması İçin Çok Tesirli Dua..

Okuyanlar okuduktan sonra bir saat içinde arandıklarını belirtiyorlar çok tesirli denilmekte, sevdiği ile dargın olanlar, aramasını isteyenler okuyabilir. Açık günde Müşteri gezegeninin saatinde okursanız etkisini daha kısa sürede görebilirsiniz. Sevgilerimle...

*** BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM ALLAHÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNE MUHAMMEDİN NÛRİZ-ZÂTİ VE SIRRIŞ-ŞERRİ Fİ CEMİIL ESMAİ VES-SIFÂTİ VE ALA ALİHİ VE SAHBİHİ VE SELLİM.*** 100 defa okunacak dua..                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                           Sevgide fedakarlık yolunu bulamayanları;
Asla gönül kapınızdan içeri sokmayın.

**Mevlana
**                                                                                                                                   

192-) Şirinlik Duası, Herkes Beni Sevsin, Sözüm Geçsin Diyenler Okusun..

Sitemizin takipçilerine yine muhteşem şirinlik duası,şirin görünme duası,şirin görünmek için okunacak dua,şirinlik için okunan dualar, buradadır Kardeşlerimiz okusun.. 

*Bismillahirrahmanirrahim* 
Ya baisu entellezi teb asü sirri hayatike ilel kulübi vessudüri ve entellezi evcedte ruha nefhatike liintizamil ümüri ve entellezi sahhahte zamaire esrari ehlil keşfi birruhı ve beaste rüsülike ve enbiyaike biızhari sirril kadri ve keşeffi belaike es elüke allahümme bibestı vilayetike fi kulübi evliyaike ve bisirri nübüvvetike fi sudüri enbiyaike en tecaleni menüten ila emri baliğan ala mebleğıl bülüğı fi zikri faniyen bivezaifi hamdi ve şükri ayıben ileyke fi sirri ve cehri ahızen ılmi ve ameli ve eyyedeni bikudretike fi icaretil kemali ve enaletidderecati inneke entallahür raüfü bil ıbadi ve müıydü ecsamehüm ila daril meadi 

Bu faziletli güzel duayı günde bir kez okuyan herkes tarafından sevilir, şirin görünür, sözü geçer..

24 Şubat 2014 Pazartesi

191-) Eşimin, Sevdiğimin Gözü Benden Başkasını Görmesin, Evlilik Kısmetim Açılsın Diyorsanız Okuyun..*****

Başlıktan bu duanın okunma amacı anlaşılıyordur değerli kardeşlerim. Herhangi güzel bir günde müşteri gezegeninin saatinde abdestinizi alip 2 rekat namaz kılınır, önünüze bir sürme alınır. (Rimel yada eye-liner olabilir)

Kıbleye yönelip 10 tövbe istiğfar, 3 selavat,1 fatiha 3 ihlas 7 ayetel kürsi 7 felak 7 nas suresi okunur ve ardından kudduriye duası 3 defa ve 1000 adet Ya Vedud sürmenin üzerine okunup üflenir.. 

O sürmeden gözünüze çekip sevdiğinizin yanına gittiğinizde arzu ettiğiniz şey anında gerçekleşecektir.. Kısmet açılıp evlenmek içinde okunabilir.. Niyet; beni gören herkes çok beğensin evlilik nasiplerim kısmetlerim açılsın şeklinde olmalıdır..Gerçekten çok etkilidir. Haftada bir okunsa sonuç daha da mükemmel olur.. Bir kere denemek için okudum ve bir daha tövbe ettim okumamak için, bütün erkeklerin gözü üzerinizde oluyor kendinizin kainat güzeli olduğunu düşünüyorsunuz.. Şahsen ben rahatsız oldum, fazla dikkat çekmeyi hiç sevmem. (Ama benim niyetim herkes beni çok beğensindi , o eye-lineri bir daha asla sürmedim) Niyetiniz çok önemli tabii ki :)) Eş yada sevdiğinizin beğenmesi için okunabilir diye düşünüyorum..Sevgilerimle...                                                                                                                                                                                                                     **Bismillahirrahmanirrahim**                                                              Allâhümme yâ Alîmu yâ Azîmu yâ Rahmânu yâ Rahîmu yâ Kuddûru ente Rabbi ve ilmike hasbi feni’mer-rabbû rabbi ve ni’mel hasbû hasbî tensuru men teşâu ve inneke entel azîzur-rahîm.
Yâ Kuddûr(3) Ve es-elukel azameti vel-harekâti ves-sekenâti vel-kelimâti vel irâdâti vel-hazarâti min eş-şekûri kâne vez-zunûni vel-evhâmi ve zulzilû zilzâlen şedidâ. Yâ Kuddûr(3) Ve iz yekûlul münâfikûne vellezîne fî kulûbihim meredun mâ veadenallâhü ve resûlühü illâ gurûrâ. Yâ Kuddûr(3) Veftahlenâ feinneke hayrul-fâtihîn. Vağfirlenâ feinneke hayrul-gâfirîn. Verhamnâ feinneke hayrur-râhimîn.Sebbitnâ vensurnâ ve mehhirlenâ hâzâ emrî ve sehherel bahreyni li mûsa ve sehheretil cibâlu vel-hadîdi li dâvuder-rîhi vel-cinni vel-insi li süleymâni ve sehheretis-sakaleyni Muhammedinil Mustafa s.a.v Yâ Kuddûr(3) Ve sehhirlenâ küllün fil-bahri hüve leke fil-ardi ves-semâi vel-mülki vel-melekûti külle şey’in bimâ kesebet bi hakkı Kâf Hâ Yâ Ayın Sad. Vensurnâ feinneke hayrun-nâsirîn. Verzuknâ ve ente hayrur-râzıkîn. Vehdinâ ve neccinâ minel-kavmiz-zâlimîn. Yâ Kuddûr(3) Veheblenâ rîhan tayyiban kemâ hıye fî ılmike venşur aleynâ min hazâ-ıni rahmetike verhamnâ bihâ hamlil kerâmâti meas-selâmeti vel-âfiyeti fîd-dünya vel-âhireti. Yâ Kuddûr(3) Allâhümme yessirlenâ umûrenâ mear-rahmeti li kulûbinâ ve eydinâ ves-selâmeti ve künlenâ hâceten fî seferinâ ve halîfete fî ehlinâ vetmun alâ vucûhi a’dâınâ vemsehûhüm kulûb. Yâ Kuddûr(3) Şâhetil vucûhü lil hayyil kayyûm. Vekad hâbe men hamele zulmâ.Tâ Sîn Mîm.Hâ Mîm Ayın Sîn Kâf meracel bahreyni yeltakıyâni beynehümâ berahün lâ yebğıyâni.Hâ Mîm(3) el emru ve câen-nasru fealeynâ lâ yunsarûn. Yâ Kuddûr(3) Bismillâhirrahmânirahîm.Hâ Mîm.Tenzîlul kitâbi minallâhil azîzil alîm.Ğâfiriz-zenbi ve kâbilit-tevbi şedîdil-ikâbi fein tevellev fekul hasbiyallâhü lâ ilâhe illâ hu.Aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbül arşil azîm. Bismillâhirrahmânirahîm.Yuhibbûnehüm kehubbillâhi vellezîne âmenû eşeddü hubben,lillâhi ve ihsânihî ve ehibbâı ve ihvâni minel mü’minîne vel mü’minâti billâhil-aliyyîl-azîm.Ve tekabbel kitâbin nekalehüllâhü azze ve celle ve nekaler-resûle erselehüllâhü azze ve celle.Ve tekabbel burhân ezherehüllâhü azze ve celle ve bihî lâ ilâhe illallâh.Ve izzetillâhi ve azametillâhi ve sultânillâhi ve sıatillâhi ve hükmillâhi ve afvillâhi ve ihsânillâhi ve kudretillâhi ve enbiyâillâhi ve melâiketllâhi ve kütübillâhi ve resûlillâhi ve eûzubillâhi min ğadabillâhi ve ıkâbillâhi ve sehâtillâhi ve nekâlillâhi ve min kitâbillâhi kad sebaka ve min zevâli ni’mete ve mûcibâtil-heleketi vel-fadîhati fîd-dünyâ vel-âhireh. Ve eûzubillâhil-azîm minel ehli ve mâli vel-veledi ve ınde muâyeneti melekil mevti aleyhisselâm Ve eûzubillâhil-azîm min şerri külli zî şerrin ve min şerrin mâ ehâfu ve ahzeru ve min şerri fesakatil-arabi vel-acemi ve min şerril-cini vel-insi veş-şeytâni ve min şerri iblîse ve cünâdihi ve min şerris-selâtîni ve enbâıhim ve mimmâ yenzilu mines-semâi vemâ ya’rucu fîha.Ve min şerri mâ yelicu fil-leyli ven-nehâri vemâ yahluku fîha.Ve min şerri külli dâbbetin ente ahizun binâsiyatiha inne rabbî alâ sırâtın mustakîm.Allâhümme innî estecebtü bike min şerri külli şey’in halaktahü ve ehtarisu bike minhüm. Ve eûzubillâhil-azîm minel ğaraki vel-hedmi vel-fedmi vel-hasfi vel-hicâreti vez-zelâzili ves-sayhati vel-fitneti ves-savâıki vel-cunûni ve cemîı envâıl belâı fîd-dünya vel-âhireh. Ve eûzubillâhil-azîm min ğadabillâhi ve min şerri mâstafâse minhül-melâiketül-mukarrebûne vel-enbiyâu vel-murselûne ven-nebiyyu Muhammedun abduke ve resûlike ve nebiyyuke ve es-elukel-hayre küllehâ lâ ilâhe illâ ente vahdeke lâ şerîke leke Muhammedun abduke ve resûlike lâ ilâhe illallâhü vahdehu lâ şerîke lehü ilâhen vâhiden ehaden sameden ferden vitren lem yettahız sâhıbeten velâ veledâ. Allâhümme innî es-eluke bi esmâikellezî lâ ilâhe illâ hüver-rahmânur-rahîm.Lehü mülküs-semâvâti vel-ard.Ve hüve alâ külli şey’in kadîr.Ve haşeat lehül-esvât.Ve vecelet lehül-kulûb.Yâ âyezî min külli kurbetin ve yâ sâhıbi fî külli şiddetin ve yâ ilâhi ve ilâhe âbâı ibrâhîme ve ismâîle ve ishâka ve ya’kûbe vel-esbâti ve mûsâ ve hârûne yâ şâhide külle necvâ. Allâhümmes-tecib bihakkı ismikel azîm.Ve bi hürmeti ısâdikes-sâlihîn. Yâ erhamer-râhimîn ve sallallâhü alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihit-tayyibînet-tâhırîn. Birahmetike yâ erhamer-râhimîn vel-hamdülillâhi rabbül alemin..                                                                                                                                          “ Duâ’sı kadar sever insan aslında,
Ne kadar seviyorsa o kadar ister Rabbin’den..                                                                                              

23 Şubat 2014 Pazar

189-) İlişkilerde Çekim Yasası..

Çekim yasası, bilinçaltındaki korkularınızı hayatınıza getiriyor. Eğer ilişkilerinizde mutlu olmak istiyorsanız, korkularınızı ve duygularınızı değiştirin. Evet bu hiç kolay değil ama imkânsız da değil
Hayatımızı kendi yarattığımız hapisanemizde yaşıyoruz. Üstelik kendimizi özgür zannediyoruz. Bu hapisanenin gardiyanı da mahkûmu da müdürü de yine kendimiziz. Ne tuhaf...Bilinçaltınızda yer eden korkuları hamarat bir şekilde hayatınıza getiriveriyor. Örneğin eğer siz de "Bütün erkekler aldatır, hepsi şerefsizdir," diyen kadınlardansanız, işiniz var demektir. Artık bilinçaltınıza kadar işlemiş büyük bir yaranın ya da güçlü olumsuz duyguların sonucu olan bu inancınızı bir kez uykuya dalarken, bir kez de sabah uyanırken evrene otomatik olarak yayarsınız. Ve evren de sizi kırmaz. Hayatınıza sizi aldatma eğiliminde olabilecek, şerefsiz ne kadar erkek varsa getirir, önünüze dizer. Biriyle şansınızı denersiniz. Sonunda sizi aldatır. Ve onu güç bela unutup bir başka erkekle birlikte olursunuz. O da benzer bir senaryoyla sonuçlanır. Sonra da deneyimlerinize bakar çıkarımda bulunursunuz: "İşte haklıyım, gördünüz mü? Hepsi de aldatıyor." Sonuç? Korkularınız daha da derinleşir ve kökleşir. Böylelikle çekim yasası daha da kolay aldatacak erkekleri size taşımaya devam eder. İşin kötüsü, bu duygunuz kuvvetlendikçe, artık etrafta sadece size ait olabilecek bir partnerin varlığına bile inanamaz hale gelirsiniz. Ve sırf bu yüzden, size sadık olabilecek kişilerle aranıza adeta görünmez bir duvar örersiniz. Hatta onlara âşık olamazsınız. Bilinçaltınız karmaşık yapısıyla ve inatla, sizi aldatabilecek erkeklere âşık eder. Ütopik geldi öyle değil mi?
Normalde beyin dalgalarımız saniyede 14-21 dalga aralığında hareket eder. Bunun hızını aşağıya çekmek için meditasyon yapmak, namaz kılmak, duygularınıza güçlü bir şekilde odaklanarak dua etmek, monoton bir yolda araba kullanmak, dikkatle duygusal bir dizi seyretmek yeterlidir. Öyle atla deve bir şey değildir. Gelişmiş ülkelerde bu oranlar ölçülmüş ve test edilmiş. Sabah güneş doğmadan önce uyanırsanız, bir şey yapmanıza gerek yok. O anda aktif olan duygularınıza uygun olayları hayatınıza otomatik olarak çekebilirsiniz. Bir de yatarken... İşte o yüzden sabah namazları yada duaları( herkes namaz kılmayabilir bu çok doğaldır, Allah'la kulun arasına girilmez) daha makbuldür. Beyin dalgalarınız evrensel rezonansa uygun hale gelir. Sistemi harekete geçirirsiniz. Ama bu durumda, bilinçli olarak pozitif duygular beslemelisiniz. Pozitif düşünmek yetmez. Kendinizi çok iyi de hissetmelisiniz. Ancak o zaman çekim yasası çalışır. Bazen çok güzel bir kadının yanında istikrarsız bir adam görürsünüz. İlişki ciddiye binerken, işi uzatırlar. Bir türlü evlilik yolunu açmazlar. Aradan iki-üç sene geçer. Güzel kadın artık pes eder. Uzun bir bitiş konuşmasının ardından adamdan ayrılır. Ve işin en hazmedilemez yanı başlar. Aynı adam sadece üç-dört ay sonra bir başka kadınla düğün hazırlıkları yapıyordur. Ne olmuştur da bu adam birdenbire fikrini değiştirmiştir? Üstelik yeni kadın eskisinin yanından bile geçemeyecek kadar vasattır. Fark nedir biliyor musunuz? Bir tanesi bilinçaltında korku yayarken, "İlişkiler evliliğe gitmez" ya da "Evlilik kötü bir şeydir" duygusu ya da benzeri bir korku taşıyordur. Diğeri kendine güvenlidir. Eğer siz de ilişkilerinizde mutlu deneyimler yaşamak istiyorsanız, korkularınızı ve duygularınızı değiştirin. Hiç kolay değil ama olsun... İmkânsız da değil. Sadece deneyin. Ve sonuçlarını görün. Kendi hapishanenizden kurtulun. Bu her konuda böyledir korktuğumuz her şeyi hayatımıza çekeriz, her zaman her konuda pozitif düşünmeli ve her zaman her konuda olumlu cümleler kullanmalıyız.. Bir de söylemeden geçemeyeceğim bazı insanlar, başı açık gezenin duası kabul olmaz, namaz kılmayanın duası kabul olmaz gibi olumsuz cümleler kullanarak bizim enerjinizi düşürmeye çalışırlar, bence bu en cahil davranış biçimidir. Buna insanlar değil Yaratıcımız karar verir, bu konudaki tek yetkili mercidir. Önemli olan tek şey temiz kalpli, merhametli ve vicdanlı olmaktır diye düşünüyorum çünkü benim dualarım her zaman kabul görüyor çok şükür..Sevgilerimle...

188-) Engelleri Kaldıran Hayırlı Kapılar Açan Dua..

Engelleri Kaldıran Hayırlı Kapılar Açan Dua..

''Ya müfettihu fettih. Ya müferricü ferric. Ya müsebbibu sebbib. Ya müyessiru yessiril fetha vel ferecü minke Ya Fettah, Ya Aliym iyyakena'büdü ve iyyake nesteıyn.'' 


MANASI : 
Ey açıcı RABBİM ! önümdeki engelleri kaldır. Ey darlıkları gideren HALİKIM ! Darlıkları gider. Ey sebepleri yaratan RABBİM ! Bir sebep yarat. Ey kolaylıkları meydana getiren! önümü aç çünkü darlıkları gidermek sendendir. Ey rızık kapılarının açıcısı her şeyi bilen RABBİM ! ancak sana ibadet eder, ancak senden yardım isterim..


187-) Allah İnsanları Neden İmtihan Eder..

Allah insanları neden imtihan eder?
Farkında olalım ya da olmayalım hepimiz sınavdayız. Bu sınavda kağıt, kalem yok. Bu sınavın kâğıdı, zahirî görüntüsüne göre bize tatlı veya acı gelen; hoşumuza gidip sevindiğimiz ya da üzülüp sıkıntı çektiğimiz olaylar, kalemi ise; bu olaylar karşısında takındığımız tutum ve davranışlardır. Burada, servet ve sıhhate şükredip gereğini yapanlarla, musibete sabredip tahammül gösterenler başarılı olmaktadır. Sınavın ağırlığı bizim manevi seviyemizi belirlemekte, büyük makamlar büyük sınavlar neticesinde elde edilmektedir. Sınavın süresi ise; ölümü de içine alacak şekilde hayatın tamamıdır.
Aslında, insan olarak var edilmiş olmayı benimsemek ve kabullenmek, bir bakıma sınava tabi tutulmayı kabul etmek anlamına gelir. Çünkü Yüce Allah insana, diğer yaratılmışlardan farklı olarak iyiyi ve kötüyü göstererek, iyiyi de kötüyü de seçebilecek şekilde özgür bir irade vermiştir. İnsan bu iradesini kullanarak iyiyi de kötüyü de seçebilecek bir donanıma sahiptir. İnsana bu şekilde özgür bir irade verilmiş olması ve insanın bunu benimsemesi ve bu durumundan hoşnut olması, aslında sınavı kabullenmek demektir.
Burada belki, “Bana irade verilmiş olmasaydı da sınava da tabi tutulmasaydım.” şeklinde bir itiraz gündeme gelebilir. Bu da “Ben insan olmasaydım da diğer yaratılmışlar gibi akılsız ve iradesiz olarak yaratılsaydım.” demek anlamına gelir. Hâlbuki Allah’a inanan, O’nu tanıyan, onu bilecek ve tanıyacak akıl, duygu ve yeteneklerle donatılan insanın, kendisini en şerefli varlık yapan bu büyük nimetleri reddederek sözgelimi hayvanlar, bitkiler veya cansız varlıklar kategorisinde olmayı arzu etmesi düşünülemez. İnsanın, bu muazzam kâinatı yaratanı bilip, ona delalet eden nizamı ve tabloyu gördükten sonra akıl ve irade sahibi bir varlık olarak yaratılmış olmamayı istemesi nasıl düşünülebilir?
Başımıza gelen sıkıntılar intihar etmeyi düşünmemiz için bir gerekçe olamaz. Bize düşen, yaşadığımız sıkıntıların sona ermesi veya azalması için gayret etmektir. Çektiğimiz sıkıntılar zamanla azalacak ya da yok olacaktır. Her şeye rağmen sıkıntılarımız devam etse bile çevrenizde sizden daha fazla sıkıntılar içinde olan insanları düşünmemiz gerekir. Felçli olarak yatan, devamlı bakıma muhtaç olup başkalarından yardım bekleyen; kanser hastası olup ta ağrıdan dolayı inim inim inleyen hastalar gibi… Ayrıca, sabretmemiz halinde, çektiğimiz her sıkıntının ahirette karşılığını bulacağınızı unutmamamız gerekir.
“İnsan niçin yaratılmış?” sorusuna sıkça muhatap oluruz. Böyle bir soruyu kendimize yahut bir başkasına sormamız, bizim için büyük bir İlâhî ihsandır. Şöyle ki: Bu soruyu güneş kendisine soramadığı gibi, bir başka yıldız da güneşe sorabilmiş değildir. Yine bu soruyu bir arı bir başka arıya yahut bir koyun berikine sormaktan acizdir. Demek oluyor ki, bu sorunun cevabını arayan insanoğlu, kendi varlığını istediği sahada kullanma konusunda serbest bırakılmış; bir arayış içinde ve bu konuda bir imtihana tabi tutulmuştur.
Bu imtihanı kazanmanın tek yolu, sorunun cevabını bizi yaratandan öğrenmemizdir. Bu noktaya varan insanlar gerçeğin kapısını çalmış olurlar. Ve kendilerine Kur’an lisanıyla, Peygamber diliyle cevapları verilir.
“Ben cinleri ve insanları, ancak bana ibadet -kulluk- etsinler diye yarattım.” ( Zâriyât Suresi, 56).
İnsan, bu kâinatı dolduran İlahi mucizelerin tefekkür ve hayreti icap ettirdiklerini bilecektir ki, tespih ve tekbir vazifesini ifa etsin.İnsan, başka insanlara merhamet etmesi gerektiğinin şuuruna erecektir ki zekât ve sadaka verme yolunu tutsun. Bütün bunlar imanın ve marifetin, yani Allah’a inanmanın ve onu tanımanın meyveleridir.
Işıklar âlemini de Allah terbiye ediyor, gözler âlemini de. Ve biz, güneşin ışık verecek şekilde, gözümüzün de ondan faydalanacak biçimde terbiye edildiklerini düşünerek Rabbimize şükretmekle kulluk vazifemizi yerine getiririz. Gıda maddelerinin yenilecek şekilde, ağzımızın, dilimizin, midemizin de onlardan faydalanacak tarzda terbiye edildiklerini nazara alarak Rabbimizin bu sonsuz ihsanlarını hayret ve teşekkürle karşıladığımızda, yine O’na karşı kulluk yaparak karşılık vermiş oluruz.
Kâinatın yaratılması insan için, insanın yaratılması ise kulluk(ubudiyet) içindir. İnsan bu hususta diğer varlıklardan daha üstün bir kabiliyette yaratılmıştır. Mesela, bir melek, bir meyveyi tefekkür ederken, dünün şekilsiz, renksiz elementlerinin bugün güzel bir varlık haline gelmelerini, sert ağaçtan bu yumuşak meyvelerin çıkmasını hayretle seyreder. Ama o meyvenin tadını, vitaminini, kalorisini düşünemez, tefekkür edemez. Zira yaratılış kabiliyeti buna müsait değildir.
İnsana bu noktada bambaşka bir kabiliyet verilmiştir. O, aklıyla, hayaliyle sadece hazır eşyayı değil, o anda görmediği nice şeyleri hatta geçmişi ve geleceği düşünebilir. Böylece fikri, düşüncesi, anlayışı ve feyzi birleşir. Eline aldığı bir meyveyi yerken, o anda bir milyonu aşkın canlı türünün sonsuz denecek kadar çok fertlerinin rızıklandıklarını, kendisinin de bu İlâhî sofradan faydalanan bir fert olduğunu düşünebilir ve böylece Allah’ın Rezzak ismini küllî manada tefekkür etme imkânına kavuşur. Dilerse, düşüncesini geçmiş ve gelecek zamanlara da götürür. Bütün zamanlarda ve mekânlardaki her türlü nimeti ve onlardan istifade edenleri, hayalinin yardımıyla, birlikte düşünür ve tefekkürü daha da artar.
İnsanın yaratılış gayesi olarak özetle şunları söyleyebiliriz:
-Ruhuna bir İlâhî ikram olarak takılan, ilim, irade, görme, işitme gibi sıfatlarını Allah’ın sıfatlarını bilmeye bir vasıta olarak kullanmak. Kendi ruhundan İlâhi sıfatları bilmek için açılan bu marifet pencerelerini iyi değerlendirmek.
-Akıl kuvvetini hikmet dairesinde, şehvet kuvvetini iffet dairesinde, gazap kuvvetini şecaat dairesinde kullanmak.
-Muhabbetini ancak Allah’a vermek ve mahlukatı da yine Onun namına, Onun isimlerine ayna olmaları, kemaline işaret etmeleri, cemalinden haber vermeleri cihetiyle sevmek.
- Bütün ibadetleri yapabilecek kabiliyette yaratıldığının şuurunda olup bütün ibadet çeşitlerinin ayrı ayrı feyizlerinden azami ölçüde nasiplenmeye çalışmak.
-Duygularının her biriyle Allah’ın rahmet hazinelerinden birini açmak, ondan güzelce faydalanmak ve her bakımdan şükretmek.
-Aczini ölçü alarak Allah’ın kudretini, muhtaç oluşuna bakarak Onun rahmetini, noksanlıklarını düşünerek Onun kemalini tefekkür etmek. Rabbini sonsuz kemal, rahmet ve kudret sahibi, kendi nefsini ise yine sonsuz aciz, fakir ve noksan bilmek.
- Ruhunu günahlardan, bedenini de her türlü kirlerden, pisliklerden uzak tutarak İlahi huzura çıkmak.
İşte insan bu gibi ulvî gayeler için yaratılmıştır. Ama ne yazık ki, birçok insan, kendini unutmuş ve bu gayelerden gafil olarak, sadece dünya hayatını rahat bir şekilde geçirmek için çabalar.
Bazı insanların “Belki de ben, var olmak istemeyecektim” diye yakınmalarına şahit oluruz. Bu konuyu iki yönden ele alabiliriz:
1. Allah’ın varlığını kabul etmeyen birisinin bunu sormaya hakkı yoktur. Çünkü ona göre Allah yoktur(!). Olmayan birisini hesaba çekmek ise mümkün ve normal değildir.
2. Allah’ın varlığı ve yüceliğine İnanan birisi için de, bu ifade yaratıcının hükmüne razı olmamak gibi bir isyan anlamı taşır. İnandığı halde, bu takdiri kavrayamayan kişiye şunlar söylenebilir:
- “Sana sorulamazdı. Çünkü sen henüz yoktun.”
- “Soru sormak için yaratabilirdi.”
- ” Yarattığı varlığa ” Seni yaratmamı ister misin?” diye sormanın bir anlamı olmaz.
O halde; Dünyaya gelmene pişman eden eğer sahip olamadıklarınsa bil ki, bunların hepsi gelip geçicidir. Sayılı günlerden ibaret olan dünyada neden sahip olduklarına bakmıyorsun? Varlık, hayat, insanlık gibi nimetleri tattın. Hoşuna gitmeyen haller itirazınla yok olacak değil. Allah ile savaşacağına kendi nefsinle savaş. Dünyaya isteyerek gelmedin, isteyerek de gitmeyeceksin. Yaratana tabi ol, iman et ve rahatla…
Ben hiç para biriktirmedim... 
İnsan biriktirdim. 

Arada bozuk olanlar çıktı; onları da harcadım gitti...

22 Şubat 2014 Cumartesi

186-) Sela İle Ezan Arasında Okunan Kabul Görmüş Dilek Duası..


BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Sırrı sübhan piri süleyman nuru can Muhammed..
Erde geçte dağda taşta müşkil işte yetiş ya Allah ya Muhammed.. 
Salladım selaya yolladım mevlaya sen muradımı kabul eyle gelecek cumaya..
La ilahe illallahMuhammed resulallah. 
Selalar sesiyle arş gölgesiyle,
sen muradımı kabul eyle melekler duasıyla kar yağdı sultan yüzü suyu hürmetine amin AMİN AMİN...


EZAN İLE SELA ARASI 7 KERE NİYET İLE OKUNACAK..
RABBİM CÜMLEMİZİN HAYIRLI DİLEKLERİNİ KABUL ETSİN. CUMA GÜNÜ OKUNUR..

185-) Manyetik Güç Dengelenmesi..Çok Faydalı Bir uygulama..


Eller ile herkesin yapabileceği bir uygulama olan manyetik güç uygulamasını bir kimse her fırsatta yapmaya devam ederse bir hafta sonra hayata çok daha farklı ve üstün bir bakış ile bakmaya başlar. O kimsenin ŞANSI çokça olup her şeyin güzeli ile karşılaşır. Morali her zaman çok iyi olur. Çokça rüyalar görür rüyaları da hep güzel olur.

Bir kimse ona bir kötülük yapsa Allaha Yemin ederim ki manevi alemden kötülük sahibine kısa zamanda bir bela erişir. Bunu yapan kimse baş ve diş ağrılarından tamamen kurtulur. Herkes onu sever o da herkesi sever. Basiretinde büyük açılma olur her işin ince manasına varır. Keşfi açılır neyle uğraşıyorsa o konuda sırlar öğrenir. Her anı neşe ve sürurla dolu olur, konuşması güzel ve hikmetli olup kimseyi kırmaz.

Elleri dua eder gibi açın sonra avuçları birbirine çevirin biraz bekleyip hafifçe ileri geri hareket ettirin, mıknatısın zıt yönleri gibi birbirini ittiklerine şahit olacaksınız. Uygulama budur.Ellerin bir birine olan mesafesi yaklaşık yarım metre civarında olsun, bağdaş kurup oturmak daha uygundur, avuç içleri tam olarak bir birine baksın,parmaklar bitişik olsun,sanki ellerinizin arasında bir yay varmışta siz onu bastırıp gevşetiyorsunuz,bu şekilde hafifçe ve sakince uzaklaştırıp yakınlaştırıyoruz. Amaç ellerin birbirini itmesini sağlamaktır.

Eğer eller birbirini çekiyorsa mesafeyi biraz daha açın. Bir kimsedeki ruh enerjileri olumsuz olsa, örneğin sağı solunun tesirinde olsa, malından sıkça çalınma olur, belalara uğrar ,çok duygusal olup ağlaması çok olur, rüyalarda yüksek yerlerden düştüğünü görür, sıkça kar görür, kendini karanlık sokaklarda ışıksız kalmış olarak bulur. Genelde rüyaları böyle olur. Fakat manyetik güç uygulaması ile sağ enerji solun tesirinden kurtulup güçler dengelenmiş olur. İlk başlarda rüyalarında kendini bir ilkbahar günü dere kenarında eriyen karların yanında bulur,sonra kendini dağlarda bulur da her yer uçurum olup çıkış olmadığında aniden yanı başında rahat bir yol bulur, işte bunlar enerjilerin dengelendiğini gösteren misal alemindeki yansıyan görüntüleridir.

Ellerin arasındaki bu itme hissedildiğinde en az 30 dakika devam ediniz bittikten sonra dilerseniz ellerinizi birbirine sürtüp yüzünüze sürebilirsiniz önemli olan itmeyi hissettikten sonra uzun bir süre devam etmektir.Gün içerisinde 30 dakikaya tamamlayabilirsiniz. Stresi tamamen yok ediyor ve çok pozitif neşeli bir insan oluyorsunuz. Beynimizde sağda fikirler var, solda onları gerçekleştirecek güç, ruhun sağındaki güç ile solundaki bir araya geliyor.Sağda radıyye , mardıyye , kamile nefsleri var. Solda emmara, levvame, mülhime var , bunlar bir araya geldiğinde hem iyi hem kötü ikisininde ortası ilginç haller ortaya çıkıyor.


Ayrıca beynin sağ ve sol loblarının da ortaklaşa çalışmasını sağlıyor. Elektrik bile negatif ve pozitifle iş görür. Her şey çifttir. Bu güçler bir araya geldiğinde bir çekim yasası oluşuyor elde edemediğiniz istekleriniz varsa onlar dahi gerçek oluyor. Bir haftada değişikliklerin farkına varabilirsiniz.

184-) Kabuğunu Kır ve Hayatını Eline Al..

KABUĞUNU KIR VE HAYATINI ELİNE AL
Hayatımızın sorumluluğu sadece bize aittir. Seçimlerimizi başkalarına bıraktığımızda, hayatımızı da başkalarının ellerine bırakmış oluyoruz. Başkalarına göre yaşanan bir hayatta mutluluğa yer olabilir mi? Hayat seçimlerden ibaret değil mi? Seçimlerimizi mantığa değil, sadece kalbimizin isteğine göre yaparsak gerçek mutluluğu yakalamış oluruz.
İnsan yapmak istemediği hiç bir şeyi yapmamalıdır. Bereket ancak kalpten yapılan işler sonucunda bize gelir. Severek yaptığımız bir uğraşıda zamanın nasıl geçtiğini de anlamayız. Aslında, o anda başka hiç bir şey düşünmeyişimizdir bize böyle hissettiren. Biz buna anı ’da yaşamak diyoruz.
Evren sonsuz bereket içinde. Yaratıcı her birimize sonsuz bereketi vermiştir, bizler almayı bilememişizdir. Önce Allah’a ve hayata güvenmeliyiz. Bu ne demek? Gelecek korkusuyla yaşama demek. Geleceğimiz de yaratıcının teminatı altındadır. Biz ona gerçekten güvenirsek ve olan her şeyin bize bir şeyler öğretmek için olduğunu bilirsek, olumsuz gibi görünen her durum içindeki fırsatı da görebiliriz. Bu durumda yaratma gücümüzde gelişecektir. Hepimizin içinde yaratıcının bir parçası olduğuna göre, bizlerin de istediğimizi yaratma gücümüz var demektir. Zaten farkında olmadan hayatımızı biz şekillendirip sonra da kader deyip geçiyoruz. Oysaki kaderimiz bizim ellerimizde. Düşüncelerimiz, sözlerimiz ve seçimlerimizle kaderimizi oluşturuyoruz. Seçimlerimizi farkındalıkla yaptığımızda kaderimizi de farkındalıkla yaratmış oluruz.
Yapmamız gereken cesur olmak, kabuğumuzu kırıp hayatımızı elimize almak. Sevgilerimle...

20 Şubat 2014 Perşembe

183-) Esma-ül Hüsnayı Okumanın Faziletleri..

Allah'ın mübarek isimleri ve okumaktaki faydalarını Değerli Kardeşlerim için ekliyorum..
Öncelikle faziletlerini yazalım : 1. Hergün sabah namazından sonra yerinden kalkmadan ve dünya kelamı konuşmadan, Esmâ-ül Hüsnâ yı bir defa okuyan kimse o gün akşama kadar, akşam namazından sonra okuyan kimsede sabaha kadar şeytanın şerrinden, ani ölümden, her türlü kaza ve belalardan emin olur.
2. Hergün sabah namazından sonra bir veya üç defa okuyan kimse, dünyada ve ahrette aziz olur. İnsanlar arasında sevilen ve hürmet gören birisi olur. Kabir azabından ve cehennem ateşinden emin olup, cennete girer.
3. Hak Teala hazretlerinden bir dileği olan kimse yedi (7) gün sabah veya gece 7 defa Esmâ-ül Hüsnâ yı okursa, Allah Teala o kişnin dileğini yerine getirir.
4. Herhangi hayırlı bir dilek ve maksat, mübtela bulunduğu bir bela ve felaketin defolup gitmesi için niyet ederek gece yarısından sonra, bilhassa seher vakti iki diz üzerine kıbleye karşı oturup 41 defa Esmâ-ül Hüsnâ yı okuduktan sonra ellerini açarak dua eden kimsenin, Allah Teala hazretleri maksadına ulaştırır. 5. 99 defa okuyanların her dileği kabul olur.. Esmaların okunması hakkında: Esmâ-ül Hüsnâ okunurken her ismin başına nidası ilave edilir. Rahmân, Kerîm gibi..
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİYM
Hüvallahüllezi la ilahe illa hü.
Ya Rahmanü Ya Rahimü Ya Melikü Ya Kuddusü Ya Selamü Ya Mü’minü Ya Müheyminü Ya Azizü Ya Cebbaru Ya Mütekebbiru Ya Haliku Ya Bariü Ya Musavviru Ya gaffaru Ya Kahharu Ya Vahhabu Ya Razzaku Ya Fettahu Ya Alimü Ya Kabidu Ya Basitu Ya Hafidu Ya Rafiu Ya Muızzü Ya Muzillü Ya Semiu Ya Basiru Ya Hakemü Ya Adlü Ya Lafiyfü Ya Habiru Ya Halimü Ya Azimü Ya Gafüru Ya Şeküru Ya Aliyyü Ya Kebiru Ya Hafizu Ya Mukitü Ya Hasibü Ya Celilü Ya Kerimü Ya Rakibü Ya Mücibü Ya Vasiu Ya Hakimü Ya Vedüdü Ya Mecidü Ya Baisü ya Şehidü Ya Hakku Ya Vekilü Ya Kaviyyü Ya Metinü Ya Veliyyü  Ya Hamidü Ya Muhsi Ya Mübdiü Ya Muidü Ya Muhyi Ya Mumitü Ya Hayyü Ya Kayyumü Ya Vacidü Ya Macidü Ya Vahidü Ya Samedü Ya Kadiru Ya Muktediru Ya Mukaddimü Ya Muahhiru Ya Evvelü Ya Ahiru Ya Zahiru Ya Batinu Ya Vali Ya Müteali Ya Berru Ya Tevvabü Ya Müntekimü Ya Afüvvü ya Raufü ya Malikel-Mülki Ya Zel-Celali Vel -İkrami Ya Muksitu Ya Camiu Ya Ğaniyyü ya Muğni Ya Maniu ya Darru Ya Nafiu Ya Nuru Ya Hadi Ya Bediu Ya Baki Ya Varisü Ya Reşidü Ya Sabüru Celle Celalüh.
Kaynak:Gizli ilimler

19 Şubat 2014 Çarşamba

181)İş Bulmak İsteyenler İçin Tesirli Zikir..

İşinde İhtişam ve İş Bulmak İçin;
''Yâ Letiful lutefai ya rahimur ruhamâu ezhib anni...(çalışmak istediğin işi veya işyerini söyle) innekeel tuful lutefai ve erhamür ruhamâu'' 129 defa okunur. 7 gün okursanız daha iyi olur. Çok tesirli bir zikirdir. Allah'ın latif ismi ismi azamdır.sabah veya yatsıdan sonra okuyun Perşembeyi Cumaya bağlayan gecelerde de okuyabilirsiniz…

18 Şubat 2014 Salı

180-) En Kolay Ve Etkili Rızk Celbi..


Kardeşlerim bu celb bana aittir. Yüzde yüz başarılı sonuç getirir, yüzlerce kez uyguladım. Diyelim ki ticaretle uğraşıyorsunuz daha çok müşteri gelmesini ya da bir malınızın daha fazla satılmasını istiyorsunuz hemen bu yöntemi uygulayın, malum ülkemizde küçük esnaf çok zor durumda, geçim sıkıntısı çekiyor. Üstelik kazancınız da son derece helal yoldan ve bereketli olur. Bunu iş yerinizde yapmanız daha etkili oluyor ama evinizde siz y ada sizin yerinize eşiniz de uygulayabilir. Aktardan yüz gram ya da daha fazla Ak günlük alıyorsunuz öncelikle, çok ucuz bir şey zaten. Duaların etkili olduğu açık günlerde ve Müşteri(Jüpiter) gezegeninin saatinde ya da Güneş gezegeninin saatinde bir kabın içine 21 tane günlük alıyorsunuz. Her birine tek tek şu duayı okuyorsunuz ;( Esma-i İdrisiyye yada Erbainin 29. ismi) “Ya Karibül Müteali Fevka Külli Şey İn Uluvvürtıfaıh” “Ey azametinin üstünlüğü her şeyin fevkinde olup,yücelik ve yakınlık sahibi olan Zat! Yâ Karib!”

El Karib: Af,mağfireti,rahmeti,bilmesi,görmesi,ve duyması itibariyle kullarına yakın olan. 

Okuma bittikten sonra yanyana duran günlükleri bir kibrit ya da çakmakla tutuşturuyorsunuz. Bir tanesini bile tutuştursanız onun ateşiyle diğerleri de yanar zaten. Günlükler yanarken sürekli dileğinizi söylüyorsunuz mesela ''Allahım bana hayırlı ve bol müşteri gelsin, herkesin kalbini buraya çek'' diyorsunuz. Ya da kar marjı en yüksek ürününüzün adını söyleyebilirsiniz onun çok fazla satılmasını isteyebilirsiz. Bu uygulamayı dilediğiniz kadar çok yapabilirsiniz böylece rızkınız hiç kesilmez işleriniz müşterileriniz devamlı artar. Bana da dua etmeyi Allah Razı Olsun demeyi unutmayın tabii ki :)  Bol bereketli kazançlarınız olsun inşallah…

Sevgilerimle... 

Esma-i idrisiyye: Asrının essiz alimi, zamanın biricik bilgini, baskalarını kemale erdiren, hakikat ehlinin kutbu Sihabüddin Sühreverdi k.s.a. hazretlerinden menkuldur ki; Allah teala ona güzel isimlerinden kırk tanesini vermistir. İnsanogullarından, birçok hassaları bulunan bu isimlere muhtaç olmayan hiç kimse yoktur. Bu hassalardan bazıları sunlardır: Melekler, cinler, insanlar, gökler, yerler ve varlık alemindeki her sey bu isimlere musahhardır. Seyh Hazretleri bütün hayatı boyunca bu isimleri yanından hiç ayırmamıstır. Bütün harika islerini bu isimlerin bereketi ile yapmıstır.

Ayrıca sunu vasiyet etmistir: Kim bu isimlerin duası ile mesgul olmak isterse, kalbi temiz olmalı. Bunu okumaga kalbi ve ruhu ile devam etmeli ki Allah’ın eserlerinden çok acayip ve garaip seyler görsün. Ona gayb aleminin sırları açılsın. Bu isimlerde o kadar acayip sırlar vardır ki denizler mürekkep, agaçlar kalem ve bütün yaratılanlar da katip olsalar, bu isimlerin serhini yazamazlar. Allah Teala bir kuluna hayır murad ederse onu bu isimlere ve bunları okumaga muvaffak kılar. Sonunda o kiside acayip hassalar görülür.

Sihabüddün Sühreverdi k.s.a. söyle vasiyet etmistir: Bu isimleri bilen kardeslerin bunları güvenmedikleri ve layık olmayan kimselere vermeleri ve emanet etmeleri haramdır. Haram islerde tecrübe edilmesi caiz degildir. Kim haramda tecrübe ederse, Allah onu öyle bir derde mübtela kılar ki ondan bir türlü kurtulamaz. Kıyamet gününde Hak teala onun hasmı olur. Bu isimleri okuyan takva sahibi ve temiz itikatlı olmalıdır. Kötü huyları olmamalıdır. Fasık ve yalancı olmamalıdır. Hali düzgün, sözü dogru olmalıdır. Bu isimlere inanıp ihtiyacı oldugu zaman tecrübe etmelidir. O zaman insallah ihtiyaçları görülür.

179-) Her geçen gün daha fazla güzelleşirsiniz okuyun..


"Lillezîne ahsenûl husnâ ve zîyâdeh, ve lâ yerheku vucûhehum katerun ve lâ zilleh, ulâike ashâbul cenneh, hum fîhâ hâlidûn."  YUNUS SURESİ 26. Ayet ;Onlar için Ahsenül hüsna (Allah'ın Zat'ına ulaşmak) ve ziyadesi (daha fazlası, Allah'ın cemalini görmek) vardır. Onların yüzlerini bir keder kaplamaz ve bir zillet (küçük düşme, hakirlik) yoktur. İşte onlar, cennet halkıdır. Onlar, orada devamlı kalanlardır.( Her geçen gün biraz daha güzelleşmek istiyorsanız her sabah kalktığınızda okuyun ve amin der gibi iki elinizi yüzünüze sürün) Aynaya bakın..Yüzünüzde sivilce, yara izi, çil vs varsa onları da iyileştirir. Size hasetle bakanların, nazar edenlerin o olumsuz negatif etkilerini kendilerine çevirir. Mutlaka okuyun derim. 
Sevgilerimle...

17 Şubat 2014 Pazartesi

178-) Amenerrasulü Duasıyla İstemeseniz Bile Dünya Ayağınıza Gelir..

Kim başarılı ve Zengin olmak istiyorsa bir gün boyunca başında besmele çekmeden Amenerrasulü duasını çokça okusun. İkinci gün okumasın, sonraki gün yine çokça okusun bu şekilde okumaya devam etsin çok kısa sürede dünya sizin ayağınıza gelir, şan şeref iş para hepsi gelir.. İnansanız da gelir inanmasanız da...Çok kısa sürede mucizeleri yaşamaya başlarsınız, özellikle iş arayanlar bolca okusun..Denenmiş mücerrep bir uygulamadır..Sayı verilmemiş ama  7 gün 41 defa okunması maddi manevi mucizeler yaşatabilir.. Aslında en az 100 defa okunabilse çok daha mükemmel olur..İllaki besmele ile okumak isteyenlerde öyle okuyabilir herkesin kendi bileceği iş, orjinali yukarıda yazılan gibidir, gerisi tercih meselesi..
  • Amenerrasulü okunan eve 3 gün şeytan girmez
  • . Okuyan ALLAH’ın sevgisini kazanır.
  •  ALLAH’ın himayesine girer.
  •  Okuyana ferahlık verir. Bütün arzuları ayağına gelir.
  • Yatsıdan sonra okuyan geceyi ibadetle geçirmiş gibi sevaba nail olur
AMENERRASULÜ’NÜN OKUNUŞU:
Amenerrasulü bima ünzile ileyhi mirrabbihi vel mü’minun, küllün amene billahi vemelaiketihi ve kütübihi ve rusülih, la nüferriku beyne ehadin min rusülih, ve kalu semi’na ve ata’na gufraneke rabbena ve ileykelmesir.
La yükellifullahü nefsenilla vüs’aha, leha ma kesebet ve aleyha mektesebet, rabbena latüahızna innesiyna ev ahta’na, rabbena vela tahmil aleyna ısran kema hameltehü alelleziyne min gablina, rabbena vela tühammilna, mala takatelena bih, va’fü anna, vağfirlena, verhamna, ente mevlana fensurna alel gavmil kafiriyn.
AMENERRASULÜ’NÜN MEALİ:
O peygamber de kendisine Rabbinden indirilene iman etti, Mü’minler de (onlardan) her biri Allah’a, onun meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine inandı.”Onun (Allah’ın) peygamberlerinden hiç birini diğerlerinin arkasından ayırmayız (hepsine inanırız), dinledik, (kabul ettik) emrine itaat ettik, Ey Rabbimiz, mağfiretini isteriz. Son varışımız ancak sanadır” dediler.
Allah hiç kimseye gücünün yeteceğinden başkasını yüklemez. Herkesin kazandığı hayır faidesine, yaptığı şer kendi zararınadır. “Ey Rabbimiz, unuttuk, yahut yanıldıysak bizi tutup sorguya çekme. Ey Rabbimiz, bizden evvelki ümmetlere yüklediğin gibi üstümüze ağır bir yük yükleme, Ey Rabbimiz takat getiremeyeceğimizi bize taşıtma. Bizden sadır olan günahları sil, bağışla, bizi esirge. Sen mevlamızsın bizim. Artık kafirler ruhuna karşı bize yardım et..Gezegen saatlerine 48.konudan bakabilirsiniz. İletişim:alaraunlu385@outlook.com